A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü - V - Y - Z
- Kabarcuk / Gabarcuk: Kızgın yağda pişirilen ve daha sonra da şerbetlenen yuvarlak lokma tatlısının yöremizdeki adıdır.
- Kabura: Evin, veya bir kulübenin bir kenarını belirtmek için kullanılır. Ör: Evin kaburasındaki kazmayı getir.
- Kadana: Büyük cüsseli, iri, dev, devasa.
- Kadarehti / Kaderehti Kapısı: Bodrum kapısına veya tavan arasına açılan küçük kapı.
- Kağra: Karga
- Kalafat: Ahşap kayık tamiratı.
- Kalahtina/Galahtina: Tahıl ya da mısır depolanan, ahşaptan yapılan yapı. Bkz: Çeten.
- Kalandar/Galandar: Ocak ayı.
- Kalbur/ Galbur: Tahıl elemekte kullanılan, delikleri elekten daha büyükçe olan ve elde örülmüş olan geniş elek.
- Kaluk/Galuk: Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen evlenememiş kişiler için kullanılır.
- Kamaşmak: Işık karşısında gözü kısmak.
- Kaneviça/Ganeviça: Bayanların çeyizliklerinde yer alan ince dokuma.
- Kangel: Eğri büğrü. Halka halka olmuş ip ya da hortum türü madde.
- Kapcuk / Gapçuk: Ağzında laf tutamayan, fitneci, fesatçı, geveze, dedikoducu, ahlakı bazuk kimse.
- Karabaş: Fındığın içi boş hali.
- Karamiş: Karayemiş, taflan.
- Karar: Orta halli anlamında kullanılır. Örnek: Bi karar gidiyor.
- Karmak: Çoklu balık oltası.
- Kartopi: Patates anlamındadır.
- Kasittan/Gasittan: Fuzuli, gereksiz anlamında kullanılır. Ör: Kasittan yere bekledim haburda…
- Kaş: Tarlaları yollardan veya komşu arazilerden arıyan ve en fazla 2 mekre yüksekliği olan küçük yamaçlar.
- Kaşuk/Kaşık: Sargan yakalama oltası .
- Katerka: Evle ahır arasındaki köprü vaziyetini gören küçük kapak,kapı
- Katma / Gatma: Yaş tütünün kurutulmak için dizildiği ve kurutma vagonlarına (aynalara) asıldığı kalınca iplik. Bu ip kuru tütünler demetlendikten sonra taylanırken, yani taylar bağlanırken de kullanılır.
- Kavara: Yellenmek, gaz çıkarmak eylemine verilen addır. Boşa yapılan uğraş sonrası da söylenir. (Örn. ”Bi’ Kavara da çıkmayi.”)
- Kavlağan: Çınar
- Kavlak: İşe yaramaz kişi, ahmak.
- Kaybana: Ani çıkan sıkıntılı duruma tepki.
- Kayiş: Kemer.
- Kaynata: ”Kayın” ve ”Ata” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Kayın-Ata anlamıyla, asıl kök ata manasında kullanılır. Gündelik anlamı ile ise eşlerin birbirlerinin babaları için kullanılan addır.
- Kaz Kaldıran / Gaz Galdıran: Terayağıyla yapılan peynir eritmesi. Vazgeçilmez bir kahvaltılıktır.
- Kelebur: Bedava
-
Kelek: Koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanların boynuna asılan zil.
- Kelif: Küçük kulube. Küçük ev ya da barınak.
- Kemane Vurmak: Değer vermemek, önemsememek.
- Kenef: Tuvalet, WC
- Kepengi: Evden ahıra inmek için kullanılan merdivenin üzerine örtülen kapak.
- Kerente / Kerenti: Uzun ot veya çayır biçmek için kullanılan tırpan manasındadır. Bazı köylerimizde ince odun yapmak veya çalı ayıklamak için kullanılan büyükçe el bıçağına da aynı ad konulmuştur.
-
Kerman: Koyun yününü tel haline getirmek için çevrilen ahşap fırfılak şeklindeki alet.
- Kertmek: Ağacı balta ile istenilen düzeyde yaralamak.
- Kesecek : Kesmeye yarayan alet, makas anlamında kullanılır.
- Kesek: En kısa anlamında kullanılır. Ör: Kesekten gel. Kesek git: Fazla konuşma
- Kıdık: Sepetin küçük hali.
- Kıh: 1) Pis. – Yeme onu, yere düştü, kıh oldu. 2) Büyük abdest. - Kıhın geldi mi?
- Kıran/Gıran: Kır alan tanımından gelmektedir. Hafif sırtı olan çimenlik alan veye hafif bayır yer.
- Kırkılmak: 1. Saç tıraşı olmak, saç kestirmek. 2. Koyun ve keçilerin tüylerinin kesilmesi.
- Kırnat: Yastık
- Kıtmil: Az miktarda, kıt miktarda, çok küçük bir parça. (Örn. Kıtmil kadar akıl yok sende!)
- Kilizma: Kazma
- Kimiş: Gümüş, gümüş madeni.
- Kisa: Yöremizde saksağana bezeyen bir kuşa verilen addır.
- Kisnis: Corriander denen otun, ceviz ile ezilmesiyle yapılan bir meze.
- Kitakoz: Kayıkta ip takma yeri.
- Koçuk: Kaban, yağmurluk.
- Kofi: Top lahanasının baş kısmına verilen addır.
- Kokoş/Kagoş: Gerizekalı, aptal
- Kokulapi: Küçük tatlı bir armut çeşidi.
- Koleşeftra: Kertenkele
- Kom: Ardiye, kulübe, evin dışında bulunan küçük tek odalık yapı..
- Komli: Küçük oturak
- Kondellemek/Gondellemek: Eldeki bir cismi başkasının kafasına vurmak.
- Kongoş: Mısır kurusundan yapılan mısır sarması yemeği.
-
Kofredik: Kooperatif
- Korzi: Yallık inek yemi doğranan kütük.
- Kopça: Düğme.
- Kopmak: Hızlıca koşmak, depar.
- Korza/Gorza: Issız, tenha bir köşe.
-
Korzi: Üzerinde hayvan yiyeceği parçalanan ahşap tomruk.
- Koşa: Sıcak külde patlatılan mısıra köylerimizde verilen isim.
- Koşma: Avuç içi, bir anlamda bir avuç içi kadar ölçü birimi de sayılır ve bir avuç yerine de kullanılır.
- Kotoş: Tohumluk olarak ayrılan mısırı koçanına denir.
- Koyvermek: Bırakmak, vazgeçmek.
- Kömre: İnek pisliği veya dışkısı.
- Kör Muymul: Atmaca’nın (ya da Atmaca familyasından olan) bir kuşun yöresel adı
- Köstere: Kesici aletleri daha keskin olması için ağızlarının bilenmesine yarayan bir alet.
- Köz: Ateşte kor halde bulunan kömür parçası.
- Kudal: Kepçe.
- Kukur: Kambur
- Kumbur: Kambur
- Kumufter: Yemek taşınan sepet. Yemek sepeti.
- Kuplas: Yüzüstü durma.
- Kurdigel: Lapa içindeki hamurumsu bölüm, tortu .
- Kuruluk: evlerin genelde mazilerinde tavana iki ucundan asılı uzun ve yanyana iki tahta olup, üzerinede kurutulmuş yufkalar dizilir. Böylece hem fare dadanmasının hem de nemlenmesinin önüne geçilir; yiyecekler havadar ve kuru kalsın bu salıncağa benzeyen aparat kullanılırdı.
- Kuruşbaşı: Karaateşin yakıldığı evlerde ocak kemerinin üzerinde hafifçe dışarıya olan estetik ve kullanışlı çıkıntı. Bu çıkıntılı bölme, üzerine kibrit, şişeli gaz lambası koymak için kullanılan kullanışlı bir bölmedir.
- Kurut: Köfte büyüklüğünde kurutulan ve kahvaltıda yenilen minzi (lor peyniri, çökelek) taneleri
- Kustel/Gostel: Mısır veya tütün sapı
- Kutul: Mısır sapları kesilsinler toprakta kalan köklü kısım
- Kuşkafali : Genellikle olduk olmadık yerde hareket yapan ve konuşan kişilere denir. Oturaklı olmayanlar için kullanılır. Ör: Yabağun hauna ne diy, kuşkafali- gibi.
- Kuyuça : Sepet
- Kücük Ay: Şubat
- Külek: Büyük kova anlamındadır.
- Külfet: Masraf veya Aile anlamında da kullanılır. Bu iş bana çok külfetli geldi. Külfetim çok kalabalık bibi
- Külur: Bir tür bezelye
- Külünk Gazmasi: Kaya kesmek için kullanılan sivri kazma